Sorun Ölmek Değildir; İdeallerimizi Biz Ölmeden Önce Gerçekleştirmekti

Hani; derste öğrendiklerini eve gidince ödevlerini yapmadan önce öğretilenlerin tekrarını yapar ya öğrenciler; Hani; zaferden zafere koşmuş yiğit albay, subay ve gazilerin emekliliklerinde canlanır ya anıları anlatırlar ve dinlemekten bıkmazsanız; Hani; ellerindeki bayrakları sallayarak tören alaylarında kutlamaları sona erdikten sonra, yüzlerinden okunan vatanseverlik, bağımsızlık ve medeniyeti yaşatma duygularıyla tam irade ile yürüyüşten dönen ve vatandaşlık görevlerini yerine getirenlerden söz ediyorum. İşte tüm saatler Dolmabahçe’de dokuza beş geçeyi gösterirken üç dakikalık siren sesleriyle ortalık sessizliğe bürünecek. Saygı duruşu ve hemen ardından hoparlörden çalan İstiklâl Marşı ile anma töreni kaldığı yerden devam edecek. Ulu önderimizin anısına Ankara’da Anıtkabir’e çelenk bırakılacak. O yalnızca Türkiye’de yaşayan Türkler değil, yurtdışında yaşayan gurbetçi Türkler de töreni canlı yayından izleyecekler. Cumhuriyet’imizin kurucusunun vefatının üzerinden seksen yedi yıl geçti yani bu demek oluyor ki; O’nun fikirlerinin ölümsüzlüğe açıldığı kapıda; özgürlüğümüzün ve demokratik haklarımıza sahip çıkmanın farkındalığı ile bilime, sanata ve ilerleyen hedeflerimize ulaşmak için üretken olmamızın bilinci ile hareket etmemiz gerekliliğini vurguluyor, 10 Kasım. On’suz On Kasım’da şu sözleriyle ölümsüzlüğünün ispatını veriyor, O’nun özdeyişi; “Sorun, ölmek değildir, ideallerimizi biz ölmeden gerçekleştirmektir.” Fikirleriyle tanıdık onu, yüzünü göremesek de sesini duyamasak da... 10 Kasım 1938’dan sonra, yorulsak dâhi onu takip edeceğiz, milleti olarak onu hatırlayacağız. Başımız sağ olsun.