25 Ekim 2025 - Cumartesi
Oyunculuk Kariyeri Denince Akla Halit Ergenç gelir
Dizileri pek takip etmem ama kumandayı zaplarken, “Kral Kaybederse” Star TV’de yayınlanırken, Halit Ergenç’in oyunculuğu bu sefer bambaşka izlenim etkisi yarattı, bende
Yazar - Suzan Tepsi
Okuma Süresi: 5 dk.

Suzan Tepsi
suzantepsi1992@gmail.com -
“Muhteşem Yüzyıl’daki” o padişah tavrı, duruşu ve konuşması gitmiş sanki yerini Kenan Boran adlı orta yaşlardaki iş adamının medya kanal sahibi Cemal Hakverdi’nin iddialı ama bir o kadar sivri dilli rakibi haline dönüşüvermişti. Başkalaşımdı, âdeta... İçimden Ergenç’in içinde yıllardır yatan zengin olmak isteyen ve bunu başaran iş adamının oyunculuğunda kişiliğini yansıtırken, elindeki viski bardağını yudumladıktan sonra attığı o meşhur kahkaha; çocukluğundaki anne babanın şiddetli geçimsizliğinin yarattığı olumsuz travmatik olayın Kenan Boran’ın çocukluk yaşamında yine gözyaşlarını silen olmadığı o kadar açık gösteriyor ki; dizinin her karesinde o çocuğun öldürülmüş çocukluğunun yarasını okşayan bir el bile olmamış bu yüzden yetişkinlik çağına erince; Hakverdi Medya sahibiyle karşılaşıyordu, kıran kırana iğneleyici üslupla onu alt etmek isteyen kibirli ve narsizmin kronikleşen ruh haliyle kimsenin onu durduramayacağı narsistlerin kralı haline dönüşüvermişti. Her kadını kolayca elde edebilen, onların dilinden kolay anlayan Boran karakteri yalnızca yetiştirdiği personel kızın Cemal Hakverdi’in asistanı olarak çalışmasına gönlü pek râzı olmuyordu. O kızı seviyor muydu, gerçekten? Yoksa diğer kadınlar gibi tek gecelik eğlence mi görüyordu? O kadınlar öyle tek gecelik demeyeyim de, şu gariban duygusal kızı yani yetiştirdiği personeli olarak Hakverdi Medya sahibinin asistanı olarak görmek ona koyuyordu. Saftı, kız, inandı Kenan Boran gibi inşaat mühendisi iş adamının onu seveceğinie. Onun saflığı Kenan Boran’a güven duygusunu veriyordu, flört anlamında değil; çalışma hayatında Cemal Hakverdi’nin gücünü ve otoritesini sarsmak adına kızı ondan ne yapıp, edip kendi iş yerine geri alacaktı. Bölümü en son izlediğimde; dikkati çeken şu olmadı değil; dizi müziği... Kız; Boran’ın odasına girerken ki; o sahnede önce çalan piyano arpej normal tempo sonrasında aynı ezgiyle keman solosu ile ekran görüntüsünden kızın yürüyüşe ve Boran’a bakışı daha sonrasında müzik baskın halde çalıyor da çalıyor. Boran konuşmaya başlayınca, müzik kesiliyor. Boran konuşmaya başlayınca, müzik kesiliyor. Dizinin ilk bölümlerinde dikkat ederseniz; sanki sahnelerdeki medya patronlarının konuşmaları ile çalan müziğin münâsip olmadığını. Adamlar; Hakverdi Medya’yı bir adım önde geçmek için planlar kurarken, çalan hareketli caz müzik yerine daha korku efekti katılabilirdi, diye düşünüyorum. Bir sonraki sahnede izleyenleri sürüklemesi adına ekranda hafif transla izlerken, rekâbet ortamlarının ne kadar gerginlik yarattığını izleyenler izlerken, müziğin etkisiyle kendi çalışma hayatlarında karşılaştıkları zorluk ve stresi yaşayabilsinler, Kenan Boran’la. Genel olarak; dizide geçen diyaloglar başarılı... Kostümlere gelince; takım kıyafetli adamlar ve saçı başı dâima yapılı makyajı yüzünden silinmemiş pahalı kıyafetlerini üzerlerinden çıkarmayan kadınlar dizinin ikonu halindeler. Halit Ergenç’in oynadığı Kenan Boran’ın saç stili ise; olay... Yirmilik ve otuzluk delikanlılara taş çıkartır, cinsten. Saçının kumral rengi yetmiyor bir de yandan ayırmış ona gürleşmiş ek saç ekili karizmasına karizma katıyor. Gülümsemesi ve bakışlarındaki manâ; masmavi gözleriyle gökyüzünün bulutlarının bir anda kaybolmasıyla içimizi ısıtan sımsıcak güneş gibi doğuyor, izleyenlerin karşısına Ergenç. Dizi böyle giderse; ödül almaya aday gibi, yükselme devri padişah Sultan Süleyman’dan sonra kaybetme ihtimali ile karşı karşıya kalan kral Kenan Boran bombayı ileriki bölümlerde patlatacak. Hep bir yönetici konumunda olması üst ilişkisini canlandırırken rolünün haliyle hakkını vermesine yorum yok. Bu saatten sonra onu ast kıdemsiz rolünde görmek hiç içten değil.
Yorumlar (0)

