Terörden Bağımsız Görünse de Tehlike Büyük: Gençlerde Şiddet Riski

İzmir’de polise yönelik saldırı, terör örgütlerinden bağımsız gibi görünse de, bireysel radikalleşme ve gençlerdeki şiddet eğiliminin ülke güvenliği için en az örgütlü terör kadar tehlikeli olabileceğini gösterdi.

Gündem Yayın: 08 Eylül 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 08.09.2025 14:13:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Türkiye, yıllardır terör örgütlerinin düzenlediği silahlı ve bombalı saldırılarla mücadele ediyor. Geçmişte yaşanan pek çok kanlı eylemin arkasında PKK, DHKP-C veya dini görünümlü bir yapı altında faaliyet yürüten DAEŞ gibi örgütler bulunmaktaydı. Bu örgütler, güvenlik güçlerini, devlet kurumlarını ve masum sivilleri hedef alarak toplumda korku ve güvensizlik ortamı oluşturmayı amaçladı.

İzmir’de yaşanan son saldırı, bu kez farklı bir tabloyu ortaya çıkarmış olabilir. Zira polise yönelik gerçekleştirilen saldırının herhangi bir örgütle bağlantılı olmadığı, bireysel bir eylem  niteliği taşıdığı değerlendiriliyor. Resmî açıklamalara göre saldırıyı gerçekleştiren kişi henüz 16 yaşında bir lise öğrencisi. Babasına ait pompalı tüfekle polis merkezine ateş açarak iki polis memurumuzu şehit etti, bir polis memurumuzu ise yaraladı. Ancak bu durum saldırganın malum örgütler tarafından yönledirilmiş olma ihtimalinide içinde barındırıyor.

Bu olay, yalnızca bir güvenlik vakası değil; aynı zamanda üzerinde derinlemesine düşünülmesi gereken toplumsal bir soruna işaret ediyor. Çünkü Türkiye’nin terörle mücadeledeki uzun tecrübesi, örgüt kaynaklı tehditlerin hâlen diri olduğunu gösterse de, bireysel radikalleşme olgusunun da ciddi bir tehlike haline geldiğini ortaya koyuyor. Yani gençlikteki bozulamadan kaynaklı bireysel radikalleşmenin bahse konu örgütlerin dolaylı olarak kullanabileceği bir tehdit olduğunu unutmamak lazım.

Gençlerde Şiddet Eğilimi ve Radikalleşme Riski

Bugünkü saldırı, gençlerin bireysel şiddet eylemlerine yönelebileceğini veya yönlendirilebileceğini acı bir şekilde gösterdi. 16 yaşındaki birinin böylesine büyük bir vahşeti tek başına veya bir yönlendirme ile gerçekleştirmesi, gençler arasındaki boşluğu, yönsüzlüğü ve radikalleşmeye açıklığı gözler önüne seriyor.

Türkiye’de genç nüfusun ciddi bir kısmı manevi ve milli değerlerden uzak bir şekilde yetiştiği için, sosyal, kültürel ve psikolojik açıdan ciddi risklerle karşı karşıya. Aile yapısındaki çözülmeler, sosyal medyanın olumsuz etkileri, bireysel yalnızlık ve kimlik arayışları gençleri kolaylıkla manipüle edilebilir hale getiriyor. Bu nedenle gençlerin başıboş bırakılması, onları sadece örgütlerin değil, bireysel öfke patlamalarının da potansiyel failleri haline getirebiliyor.

Ne yazık ki bu alan toplum olarak uzun süredir ihmal edilmiş durumda. Gençlerin doğru yönlendirilmemesi, manevi milli değerlerin onlara aşılanamaması, yani değerler eğitiminin zayıflığı ve bununla birlikte ailelerin yaşadığı ekonomik-sosyal sorunlar, bireysel radikalleşmenin zeminini oluşturabiliyor. Sonuç olarak, sadece örgütlerin değil, bireysel şiddet eğilimlerinin de ülkenin güvenliği için temel etken sayılacak düzeyde tehdit oluşturabileceğini gözardı etmemek lazım.

Güvenlik ve Toplum İçin Çıkarılacak Dersler

Eğer bu saldırı münferit  bir saldırıysa, devletin güvenlik politikalarının sadece örgütlere odaklanmaması gerektiğini açık bir şekilde göstermiş olacak. Bireysel şiddet eğilimlerinin önlenmesi için aile, okul,STK, medya ve güvenlik kurumları arasında daha sıkı bir işbirliği zorunlu hale getirilmesi lazım. Eğitim sisteminin gençlere daha sağlam bir kimlik ve yön duygusu kazandırması, ailelerin çocuklarını daha yakından takip etmesi ve devletin sosyal politikalarının gençleri kapsayıcı şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor.

Bu olay, aynı zamanda toplumun tamamı için de bir uyarıdır. Gençlerimizin sahipsiz bırakılmaması, onların enerjilerinin ve potansiyellerinin doğru alanlara yönlendirilmesi,yönledirmeye açık bir şekilde başıboş yetiştirilmemesi, geleceğimizin güvenliği açısından hayati öneme sahiptir.

İzmir’deki saldırı, şuan için örgütlü terörden bağımsız gibi görünse de, en az örgüt eylemleri kadar olumsuz sonuçlar doğurdu. İki kahraman polisimiz şehit oldu, bir polisimiz yaralandı. Bu acı olay, gençlerin şiddet eğilimi ve bireysel radikalleşme riskinin artık göz ardı edilemeyeceğini ortaya koydu. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza hayırlı ve acil şifalar diliyoruz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.